CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, Özel Harekat Dairesi Başkan Yardımcısı olarak atanan Veysel Murat Tuğrul'un bir catering şirketinden kendi hesabına para transfer ettiğini ve aynı şirketin ihalelerinin farklı şube müdürlükleri tarafından alınması konusunda da baskı yaptığını iddia etti.

Bakan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya, "İstanbul İl Başkanlığı'mıza kayyum atanıyor binlerce polisle oranın etrafını sarıyorsun, milletvekillerine gaz sıkılıyor ama kendi Özel Harekat Daire Başkanlığında olan bitene sessiz kalıyorsun" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında emniyet atamalarına ve emniyet içerisindeki ''paralel yapılanma'' iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan, konuya ilişkin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Bakan, şunları söyledi: 

"Atama kararnamesinde dikkatimizi çeken bir isim vardı; Süleyman Karadeniz. Kendisi İzmir Polis Moral Eğitim Merkezi'ndeyken çok geçmişte yapmış olmasına rağmen Özel Harekat Daire Başkanlığı gibi hassas bir göreve getirilen, göreve geldiğinde de o şerefli üniforma ile eğilip bükülen ve rezil görüntüyü veren şahıstı. O şahıs her ne hikmetse Polis Özel Harekat Başkanlığı'ndan Muğla İl Emniyet Müdürlüğü'ne tayin edildi. Veysel Murat Tuğrul kendisi Karadeniz'in çok yakın bir arkadaşı. Bu kişi Polis Özel Harekat Daire Başkan Yardımcısı oldu. Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen en yakın arkadaşını da daire başkan yardımcısı olarak yanında tuttu. Özel Harekat Daire Başkanlığı'nın yıllık ihaleleri olur. Bu ihalelerle ilgili bu şahsın ve yardımcısının doğrudan ilişkisi var. Davet usulü olarak bu ihalelere girmesi karşılığında Tuğra Yemekçilik sahiplerinden Emine Terzi'nin hesabından 15.11. 2024 tarihinde 850 bin liralık Veysel Murat Tuğrul'un şahsi hasabına para gönderilmiş. 

Veysel Murat Tuğrul, Erzurum Özel Harekat Şube Müdürüne baskı yaparak bu Tuğra Tabildotun ihalelere davet edilmesini istiyor. Sadece istemiyor baskı yapıyor ve WhatsApp'tan da mesaj atıyor. Bu yazışmalarda şirketin kaşesinin fotoğrafını gönderiyor. Bu işi takip ediyor. Daha kaç tane şube müdürünü arıyor bilmiyorum. İhalelere girebilmesi için teminat mektubuna ihtiyacı olan şirkete evini ipotek ediyor. Evinin vergisini de bu şirket ödüyor.

"Ne uyuşturucuyu ne organize suçu bitirebildin"

Ben buradan Ali Yerlikaya'ya soruyorum; sen operasyonlar yapıyorsun bas bas bağırıyorsun ne uyuşturucuyu ne organize suçu bitirebildin. İstanbul İl Başkanlığı'mıza kayyum atanıyor binlerce polisle oranın etrafını sarıyorsun, milletvekillerine gaz sıkılıyor ama kendi Özel Harekat Daire Başkanlığında olan bitene sessiz kalıyorsun. Senin bundan haberin var, geç de olsa soruşturma açtırıyorsun ama soruşturmayı Veysel Murat Tuğrul'un daha önce birlikte lojmanda kaldığı polis müfettişi yapıyor. Bu polis müfettişi bunu sürüncemede bırakmak için aylardır çaba sarediyor. ne savcılığa bildiriyorsun ne başka bir şey. Süleyman Karadeniz'in en yakın arkadaşı bunlardan haberi yok muydu? Süleyman Karadeniz'i açığa alman gerekirken niye Muğla İl Emniyet Müdürlüğü gibi herkes için arzu edilen bir göreve tayin ettin, niye diğerini açığa almadın? Bu soruların yanıtını vermesi gerekir. 

Sen tarikatların, cemaatlerin bir paralel yapı kurduğu ya da kurduğunun sorgulanması gerektiği bir yerde bir taraftan da İçişleri Bakanlığı'ndaki yolsuzluk, polis özel harekat gibi devletin güvenliği için en kritik birimlerden birinde onuruyla görev yapan daire başkanını alıyorsun, getirdiğin adamlar bunlar. Bununla ilgili İçişleri Bakanlığı'ndan açıklama bekliyoruz.''