Antalya Arkeoloji Müzesi’nin deprem riski gerekçesiyle yıkılmasının ardından, müzede korunan binlerce yıllık eserlerin akıbetine dair kamuoyunda oluşan belirsizlikler, tepkilere yol açmaya devam ediyor.

CHP Antalya Milletvekili Av. Cavit Arı, hem TBMM’ye verdiği yazılı soru önergesiyle, hem de düzenlediği basın açıklamasıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’na “şeffaflık” çağrısı yaptı.

Bu Sadece Bir Bina Değil, Binlerce Yıllık Kültürel Mirasın Evidir!

Av. Cavit ARI açıklamasında; “1972 yılında açılan Antalya Arkeoloji Müzesi, 2025 yılı Temmuz ayında depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle kapatılmıştır. 2025 yılı Mart ayında tamamen yıkılacağı ve yerine 2,5 milyar TL bütçeyle yeni bir müze yapılacağı duyurulmuştu. Ancak bu sürece dair kamuoyuna yapılan açıklamalar yetersizdir. Müze binasının depreme dayanıksız olduğu ve bu nedenle yıkımının gerektiği ifade edilmişse de; kamuoyuna yeterli inandırıcı ve bilgilendirici bir rapor sunulmamıştır. Müzenin kapatıldığı günden itibaren müze önünde ve birçok alanda toplantılar basın açıklamaları ile teknik bilgiler talep edilse de bakanlık tarafından cevap verilmemiştir. Bu aşamada iken ödüllü müzemiz gece yarısı sokulan iş makineleri ile yıkılmıştır. Bu yıkım ve yeniden yapım süreci yalnızca teknik değil; aynı zamanda etik, tarihi ve toplumsal bir sorumluluk da taşımaktadır. Antalya’nın kültürel mirası göz ardı edilmiştir.” dedi.

Tarihi yapı belgelendi mi?

Av. Cavit ARI; “Antalya Arkeoloji Müzesi, 1964 yılında düzenlenen bir mimari yarışma sonucunda inşa edilen özgün bir yapıya sahipti. Bu özgün mimarinin yıkılmadan önce belgelendirilip belgelendirilmediğine dair de açıklama yapılmamıştır, bu konuda açıklama yapılmalıdır” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı Açıklık ve Hesap Verebilirliğe Davet Ediyorum
CHP Antalya Milletvekili Av. Cavit ARI, yaptığı açıklamayı şu sözlerle tamamladı: “Antalya Arkeoloji Müzesi’nin geçmişi, eserleri ve mimarisiyle taşıdığı kültürel miras görmezden gelinemez. Bu süreç toplumdan gizlenemez.”

Diyerek şu sorulara yanıt istedi:

• Yıkıma gerekçe gösterilen teknik raporlar hangi kurumlar tarafından hazırlandı ve kamuoyuyla neden paylaşılmadı?

• Yıkım kararı öncesinde restorasyon ya da güçlendirme gibi seçenekler neden değerlendirilmedi?

• Müzede yer alan taşınabilir kültür varlıklarının sayısı ve kategorileri nedir? Bu envanter neden kamuoyuyla paylaşılmamaktadır?

• Eserler şu anda nerede, hangi koşullarda, hangi güvenlik ve iklimlendirme tedbirleriyle korunmaktadır?

• Bu süreçte herhangi bir eserin zarar görüp görmediği kamuoyuna açıklanacak mıdır?

• İş uzmanı birçok bilim insanının haklı uyarıları dikkate alınmadan bu taşıma ve yıkım işini gerçekleştirenler hakkında soruşturma açılacak mıdır?

• Yeni müze binasının mimari projesi kamuoyu ile paylaşılacak mıdır? Binanın mimari yaklaşımı, çevreyle ve tarihi doku ile uyumu nasıl planlanmıştır?
ARI, bu soruların yalnızca teknik detaylar değil; kamu kaynaklarının kullanımı ve kültürel mirasın korunması açısından halkın doğrudan bilgilendirilmesi gereken hayati konular olduğunu vurgulayarak açıklamasını tamamladı.