Altındağ Belediye Başkanı AKP’li Veysel Tiryaki’nin işten attığı işçiler Cumhuriyet’ten Emirhan Çoban'a anlattı.
İşçilerin anlattığına göre Tiryaki, Bolu’nun Fasıl Köyü’nde bulunan villasını inşa ederken çevre düzenlemesi ve çeşitli işler için Altındağ Belediyesi’nde çalışan işçileri ve belediyenin imkanlarını kullandı.
İşçiler, ‘Gelmezseniz sıkıntı yaşarsınız, işten atarlar’ denilerek tehdit edildi. İşçilerden bazıları ek ücret almazken, karınlarını bile doyuramadı.
AKP yönetimindeki Ankara Altındağ Belediyesi, çeşitli skandallarla gündeme gelmeye devam ediyor. Altındağ Belediye Başkanı AKP’li Veysel Tiryaki, sendika düşmanlığının ardından grev kararı alan işçilerin direniş çadırına saldırmasıyla tepki çekti.
Türk bayrağı sarılı direğe sarılıp çadırı yıkmaya çalışan Tiryaki, Hizmet-İş Sendikası Ankara 3 No’lu Şube Başkanı Recep Dere’ye de yumruk attı. Daha sonra bir işçiyi makamına çağırarak dövdüğü ortaya çıkan AKP’li Tiryaki, şimdi de ortalığı ayağa kaldıracak bir başka konuyla gündeme geldi. Tiryaki’nin son dönemde işten attığı işçilerin gazetemiz Cumhuriyet’e anlattıklarına göre Tiryaki, Bolu’nun Fasıl Köyü’nde bulunan villasını inşa ederken çevre düzenlemesi ve çeşitli işler için Altındağ Belediyesi’nde çalışan işçileri ve belediyenin imkanlarını kullandı.
NE PARA VERDİLER, NE DE KARINLARINI DOYURABİLECEKLERİ YEMEK
Eskiden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcılığı görevinde de bulunan AKP’li Başkan Tiryaki’nin villasının bulunduğu arazi yemyeşil olmasıyla dikkat çekiyor.
Villanın bulunduğu bölge ağaçlarla kaplı. İşçilere her ne kadar “Fotoğraf çekmek yasak” baskısı yapılsa da işçiler kaçamak yollardan fotoğraf alabilmeyi başarmış. Görseller, üzerinde Altındağ Belediyesi yazan bir kamyondan başlayıp işçilerin Bolu’da özçekim yaptığı bir fotoğrafa kadar devam ediyor.
İşçilerin anlattığına göre, belediyede görev yapan 16 kişilik acil ekip ile birlikte Çevre Koruma Müdürlüğü’ne bağlı park bahçe çalışanları Bolu’ya götürüldü. İşçilere kozalak ve kırık dal toplatıldı.
Arazinin tesisatında görevlendirildiler. Sürekli olarak Bolu’ya götürülen işçilere piyasanın altında yevmiyeler verilirken, acil ekip çalışanlarına ek ücret verilmedi. Ek ücretin yanı sıra, 30 kişiden oluşan ekibe yeterli yiyecek bile sağlanmadı.
Başkan Tiryaki’nin oğlu, 30 kişilik işçi ekibine karınlarını doyurmaları için yalnızca 5 kova tavuk getirdi. İşçilerden bazıları, doğal alanında yetişmiş ağaçların kökünden sökülerek süs ağaçlarıyla değiştirildiğini, bazılarının da hızarla kesildiğini aktardı. İşçiler “Yazık değil mi” dediğinde “Başkan böyle istedi” yanıtını aldı. Altındağ Belediyesi’nin konuya ilişkin görüşü alınacak kimseye ulaşılamadı.
İŞÇİYE VERDİKLERİ SÖZÜ DE TUTMADILAR
İşçilerin kimisi Bolu’ya malzeme taşıdı, kimisi oraya götürülüp kozalak topladı. Depoda çalışan bir işçi, belediyenin iş makinelerini oraya gördüğünü söyledi. Bölgedeki asfaltın bile belediyenin makineleriyle döküldüğünü iddia eden işçiler, yaşadıklarını anlattı. Bolu’ya götürüldüğünü söyleyen işçilerin söylemleri ise şöyle:
İnayet Akpınar:
“Ben temizlik işlerinde çalışıyor, çöp kamyonuna çıkıyordum. O akşam şantiyeye geldiğimde görev yerimde başka bir arkadaş yazıyordu. Amirime söyledim, ‘Benim yerime başka birini yazmışsınız.’ ‘Tamam sen biraz bekle, seni başka bir yere yollayacağım’ dedi. Araçlar 8’de çıktı ben 9’a çeyrek kala fen işleri tarafına gönderildim. ‘Yüklü bir kamyon var, bunu Bolu’ya götüreceksin’ dediler. Önümde transitle Bolu’ya kadar gittik. Orada bizi bir başka araç daha karşıladı. Bolu’dan orman yoluna girdik. 15-20 dakika o yoldan ilerledik. Orada bir taş duvar vardı. Epey yüksek, üzerinde demirler var. Köşede de bekçi kulübesi var. Durdum bir fotoğraf çekeyim dedim ormanda. Orada bir yetkili vardı, ‘Burada fotoğraf çekinmek yasak’ diyerek telefonumu almaya kalktı. Orada bir yer gösterdiler, malzemeyi oraya döktüm. Bana malzemenin ne olduğunu da söylemediler dökene kadar. Küçük parke taşları ve kilit taşı döktük. Beni içeriye sokmadılar. Sabaha karşı çıkış yapıp Ankara’ya döndüm. ‘Ertesi gün izin vereceğiz sana’ dedi amirler. O gün söz verdikleri iznimi de vermediler. Ekstra bir ücret de almadık.”
'ORAYA GİTTİĞİMİZDE HİÇBİR ŞEY BİZE YABANCI GELMEDİ'
Hakkı Dönmezoğlu:
“Gün içerisinde çalışırken görevli olan amirler geldi ve ‘Akşam hazırlanın, sabaha karşı yola çıkacağız’ dedi. Nereye dediğimizde, ‘Bolu’ya gideceğiz, Veysel beyin çiftliğinde çalışacağız’ dediler. Ben biraz karşı çıktım. ‘Bolu’da benim ne işim var?’ dedim. ‘İsimleriniz verildi, gelmezseniz sıkıntı yaşarsınız. İşten atarlar’ dediler. Biz acil ekipte 16 kişi çalışıyorduk. Veysel başkan ‘Acil ekip gitsin’ diye emir vermiş. Biz de ‘Ekmeğimizden olmayalım, yapacak bir şey yok’ dedik. Yaklaşık 30 kişi oraya gittik. Çöp poşetleri, tırmıklar, kazma, kürek gibi malzemeleri yükleyip yola çıktık. Su malzemeleri, hortum gibi malzemeler başka araçla geldi. İlk gittiğimizde patika gibiydi. İkinci gittiğimizde asfaltı yeni atılmıştı. Kampüste duran bir traktör var. Arkasında asfalt ısıttıkları bir tanker var. O da oradaydı. Biz oraya girdiğimizde bize hiçbir şey yabancı gelmedi zaten. Oraya bir gittik, çalışan herkes bizim arkadaşlarımız. Sola dönüyoruz bakıyoruz belediyenin araçları (kamyon, bobcat, kepçe). Altınköy’deki ufak ATV araçları var. Onlar da oradaydı. ‘Ne iş yapacağız’ dedik, bize ‘Tırmıkları elinize alın, kozalakları, otları temizleyin’ dediler. Altyapı çalışması yapanlar var, tesisatını yapanlar var. Orada biz başladık çalışmaya. Fotoğraf falan çektik kızdılar bize çekince. Saat bayağı geç oldu. Acıktık biz de. Başkanın oğlu gitmiş, 30 kişiye 5 tane kova tavuk getirmiş. Aç çalışmaya devam ettik. kendi ekibimizin yaptığı iş; Çam iğnesi ve kozalak toplamaktı. ATV’ye bir kasa takmışlar, ona topladıklarımızı yükleyip aşağıdaki evlerin oraya döküyorduk. Akşama kadar orada öyle çalıştık.”
BELEDİYENİN ARAÇLARI VE MALZEMELERİ DE GÖNDERİLDİ
Murat Baloğlu:
“Biz de gittiğimizde bol bol orman içerisinde kozalak temizlettiler. Kırık dallar vardı onları aldık. Bir kere alana gittim ben acil ekiple birlikte. Daha sonra ben depo görevine geçmiştim. Depo görevinde ilaçlama ekibi ilaçlamaya gitti. Evin içerisindeki halıların yıkanması için halı yıkama ekibi gitti. Ben depoda olduğum için, çöp konteynerinin, işçi arabası gibi araçların kamyona gönderilip götürüldüğünü gördüm. Park ve bahçeler bankları vardı. O banklar götürüldü.”