CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Van’da oyların yarısından fazlasını alarak büyükşehir belediye başkanı Abdullah Zeydan’ın haklarının alınmasına tepki gösterdi.

Seçimlerde AK Parti’nin ilk defa sıfır çektiği Van’da eş başkan adayları Abdullah Zeydan ve Neslihan Şedal yüzde 55,48’le belediye başkanı olarak seçilmişti.

DEM Parti bugün yayınladığı açıklamasında, Zeydan’ın memnu hakkının seçimden iki gün önce Adalet Bakanlığı’nın itirazı üzerine geri alındığını duyurmuştu.

Zeydan’ın haklarının alınmasına tepki yağarken, AK Parti’nin mazbata için İl Seçim Kurulu’na başvurmuştu.

Van İl Seçim Kurulu, AK Parti’nin başvurusunu jet hızıyla kabul etmişti. Zeydan’ın ‘seçilme yeterliliği’ taşımadığına ve mazbatanın ikinci en çok oyu alan adaya verilmesine oy çokluğuyla karar vermişti. Yani yüzde 27’yle Zeydan’ın yarısı kadar oy alan AK Parti adayı Abdulahat Arvas mazbatayı alacak.

ANKA’ya konuşan Özgür Özel, şunları söyledi:

“Seçim sonuçları hakkında yaptığı balkon konuşmasında, gerçi birinci parti olan partimizi kutlamadı ama, seçim sonuçlarına saygılı davranacağını ifade eden bir konuşma yapmıştı. Ben bu konuşmayı önemsedim. Orada öyle konuşup da sonra rakibinin üç katı kadar oy alan bir büyükşehir belediye başkanı varken ona tuzak kurup ikinci olana mazbatayı vermeye rezaletine kalkışırlarsa söylediği bütün sözler hükümsüz hale gelmiş olur.

Çünkü aday zamanında başvurmuş, temyiz kağıdını almış, memnu hakların iadesi hallolmuş, aylarca kampanya yapmış. Cuma akşamı saat 16.55’te, Diyarbakır’dan gidip bir başvuruyla bunu iptal ettirmek, Van halkının iradesini hiçe saymak, ona pusu kurmaktır.

Partisi birinci parti olduğu halde ‘Erdoğan muhtar bile olamaz’ kararıyla başbakan olamıyorken CHP buna da karşı çıkmıştı. Şimdi de Van halkı üç kat fazla oy vererek birisini kendisine büyükşehir belediye başkanı seçiyorsa buna karşı saygılı olmak hepimizin boynunun borcu. Buna karşı yapılacak bir kumpas, ikinciye mazbata verme gibi bir rezalet Erdoğan’ın söylediği bütün sözleri hükümsüz kılar.

O zaman balkonda doğru söyler, sarayda şaşar. Balkonda doğru söyler, YSK da şaşar noktasına gelir. Bunu geçmişte İstanbul seçimlerini tekrar ederken yapmışlardı. Bedelini ağır ödediler. Böyle bir şeye kalkışacaklarını düşünmüyorum. Böyle bir hataya ve böyle yeni bir kara lekeye bu yeni dönemi bulaştırmamalarını bekliyorum. Ve kendisini uyarıyorum. Böyle bir şeye tenezzül etmek söylediğim tüm sözleri yükümsüz kılar.”