Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Deniz Demir artan tarikat ve cemaat yurtlarına dikkat çekti. Demir, “MEB bilinçli olarak bu politikaları yürütüyor” dedi.

Verilere ilişkin tespitlerde bulunan Demir şu sözleri kullandı:

ÇOÇUKLAR TARİKAT YURTLARINA MUHTAÇ BIRAKILIYOR

“Verilere bakıldığında 2002 yılından bu yana yatılı okulların sayısı 521’den 263’e, öğrenci sayısı ise 278 bin 448’den 49 bin 393’e gerilemiştir. Özellikle küçük ilçelerden ve taşradan merkeze okumaya gelen çocuklarımızın öncelikli ihtiyacı okul yurtlarıdır. Bu yurtların da bakanlık kontrolünde ve çocuklarımızın gelişimine ve ihtiyacına uygun olarak dizayn edilmesi ve denetlenmesi gerekir. Ancak her sene azalan yurt sayısı ile çocuklarımız bir takım cemaatlerin ve tarikatların devlet denetiminden yoksun gerici yurtlarına muhtaç bırakılmaktadır. Evlatlarının okula gidip gelebilmesi için okuluna yakın ve uygun maliyetli yurtlara ihtiyacı olan aileler, bilinçli bir şekilde bu tarikat yurtlarının insafına bırakılmaktadır.”

Bakan Tekin’in Plan Bütçe Komisyonunda açıkladığı verilere göre, 2022-2023 eğitim öğretim döneminde 400 binden fazla öğrenci örgün eğitimden ayrılarak açık öğretime geçti. Açık öğretimdeki öğrenci sayısına dikkat çeken Deniz Demir öğrencilerin örgün eğitimden uzaklaştığını belirtti:

AÇIK LİSE VE AÇIK ORTAOKULA GEÇİŞ ARTTI

“Aynı şekilde örgün eğitimi bırakan öğrenci sayısında da müthiş bir artış görülmüştür. Açık ortaokul ve açık lise toplamı 2012 yılında 1 milyon 548 bin iken 2023 yılında 2 milyon 55 bine yükselmiştir. Öğrenciler her geçen yıl artan bir oranda örgün eğitimden uzaklaşmaktadır. Böylece çocuklar bir takım paralel yapıların kaçak ‘okullarına’ itilmekte ve devlet denetiminden uzakta beyinlerinin yıkanmasına neden olan bir eğitim almaktadırlar. Tarikatların bu merdiven altı oluşumlarında ise çocuklarımız fiziksel ve psikolojik olarak istismar edilmekte, zihinleri ve fikirleri kirlenmektedir.”

BİLİNÇLİ YÜRÜTÜLEN BİR ÇALIŞMA

CHP’li Demir sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ne yazık ki Sayın Bakan ne siz ne sizden önceki milli eğitim bakanlarımız ne de mevcut iktidarın sahipleri çocuklarımızı bu kirli oluşumlardan korumak için hiçbir şey yapmadınız. Biz bilinçli olarak yürütülen bu çalışmayı kabul etmiyoruz.”