Dört köyün ortak kullanım alanına yapılmak istenen GES projesiyle fıstık ve zeytin ağaçlarının kesilmesi, tarihi dolma mezarların yok edilmesi ve hayvancılığın bitirilmesi gündemde. Köylüler, “Taşlık alana yapacağız” denilerek alınan izinlerin, fiilen verimli tarım arazileri ve meralar üzerinde kullanılmak istendiğini belirtiyor.
Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, köylülerin yaşadığı baskılara ve projedeki usulsüzlüklere dikkat çekerek şunları söyledi:
“Yavuzeli’nin Aşağı Yeniköy, Tokaçlı, Elmacık ve Bülbül köylerindeydik. Dört köyün halkı, toprağını, yaşam alanını, geçim kaynağını savunmak için bir araya gelmiş durumda. Çünkü sermaye yine en kolay yoldan kâr etmenin peşinde; gözünü köylünün ortak alanına, merasına, tarihine dikmiş. Kurulmak istenen GES projesiyle fıstık ve zeytin ağaçlarının kesilmesi, tarihi dolma mezarların yok edilmesi, dört köyün hayvancılığının bitirilmesi söz konusu. ‘Taşlık araziye yapıyoruz’ diye izin alıp, mera ve fıstık alanına yönelmişler. Yani açık bir usulsüzlük, aldatmaca var. Üstüne bir de ‘Cumhurbaşkanı arkamızda, karşımızda duramazsınız’ diye köylüleri tehdit ediyorlar. Belediye Başkanı ‘Orada yirmi beş hayvan var, ne olacak’ diyerek halkın emeğini, doğayı, tarihi hiçe sayan anlayışı ortaya seriyor. Bu ülkenin yurttaşına, kendi toprağında ‘Defolun’ diyen bir sermaye aymazlığıyla karşı karşıyayız. Köylüler ‘GES’e değil, talana karşıyız’ diyor. Enerji bahanesiyle tarım alanlarını, ormanları yok eden bu projelere karşı seslerini yükseltiyorlar. Muhtarlar tehdit edilse de, halk korkmuyor; ‘Toprağımızdan, doğamızdan vazgeçmiyoruz’ diyor. Biz de Emek Partisi olarak bu mücadelede köylülerin yanındayız. Yenilenebilir enerji adı altında yürütülen rant projeleri değil, halkın ve doğanın yararına gerçek kamusal planlamalar yapılmalıdır. Yavuzeli’nin fıstıkları, zeytinleri, meraları, tarihi ve insanı sermayenin çıkar hesaplarına kurban edilemez. Bu topraklar enerji şirketlerinin değil, bu topraklarda alın teriyle yaşayan halkındır.”