CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, hazırladığı yazılı basın açıklamasında orman yangınları tehlikesinin yeniden kapımızda olduğunu belirterek, “Türkiye, 2021 yılında yaşanan büyük orman yangını felaketinden sonra hâlâ tam anlamıyla ders çıkaramamış durumda.” dedi.
Erhan Adem, “Biz bu yazın da tıpkı 2021 gibi felaketlerle anılmaması için iktidarı uyarıyor; geç olmadan önlem alınmasını talep ediyoruz.” dedi.
Adem, konuya dair yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“2024 yılında bir önceki yıla göre yangın sayısı yüzde 46 artmış, yanan orman alanı ise yüzde 77 oranında büyümüştür. Bu artışın arkasında sadece iklim koşulları değil, ihmaller, koordinasyonsuzluk ve önleyici tedbirlerin yetersizliği yatmaktadır. Bu dramatik tabloya rağmen ne kapsamlı bir yangın stratejisi, ne de kamuoyunu bilgilendiren açıklamalar yapılmıştır. Oysa Türkiye, bu yaz mevsimine büyük bir tehlikeyle giriyor. Riskli bölgeler için özel önlem planları oluşturulmamış, yerel yönetimlerle koordinasyon stratejileri geliştirilmemiştir.
Daha da çarpıcı olan ise, son beş yılda çıkan yangınların yüzde 42’sinin nedeninin hâlâ bilinmemesidir. Yani her iki yangından biri, neye bağlı olarak çıktığı belirlenemeden geçiştirilmiştir. Böyle bir ortamda yangınla mücadele edilemez. Yangının nedenini bilmeden önleyici tedbir alınamaz. Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 10 civarındayken Türkiye’de bu kadar yüksek olması, orman teşkilatının bilgi ve analiz kapasitesinin ne kadar zayıf olduğunu göstermektedir. Bu nedenle yangın nedenlerini araştırmak üzere uzmanlaşmış, bağımsız ve sürekli çalışan özel bir birimin kurulması zorunludur.
Ayrıca kamuoyunun bilgilendirilmesi konusunda da büyük bir geriye gidiş yaşanmaktadır. 2024 yılında günlük olarak yayınlanan yangın verileri artık paylaşılmamaktadır. İzmir’in Foça ilçesinde ya da Çanakkale Ayvacık’ta çıkan yangınlarda kaç hektar orman alanı zarar gördü, kamuoyu bilmiyor. Bu bilgi karartması sadece vatandaşın değil, yerel yönetimlerin ve sivil toplumun da sürece dahil olmasını engelliyor. Bilgi gizlemek, sorumluluktan kaçmaktır. Şeffaflık olmadan felaketle mücadele edilemez.
Yangın sahasında sadece araç değil, bilgi ve yetkinlik de gereklidir. Ancak eğitimli ve liyakatli kadroların yerine geçici görevlendirmelerle bu işin yürütülmeye çalışıldığını görüyoruz. Orman yangınları, uzmanlık gerektirir. Müdahale ekiplerinin refleksi, bilgisi, deneyimi olmadan ne araç ne de teknoloji sonuç verebilir. Liyakat eksikliği, ormanlarımızın kaderini belirlemektedir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, bu tehlikenin farkındayız. Tüm belediyelerimiz, personelimiz ve ekipmanlarımızla yangınla mücadeleye hazırız. Yerel düzeyde gönüllü teşkilatlarını eğitiyor, riskli bölgelerde erken uyarı sistemleri oluşturuyor, afet yönetim merkezlerimizle koordinasyonu güçlendiriyoruz. Orman köylüleriyle birlikte dirençli yaşam alanları inşa etmeye yönelik planlamalar yapıyoruz. İktidara çağrımız nettir: Bilgi saklamaktan, sorumluluk dağıtmaktan, rakamlarla göz boyamaktan vazgeçin. Bilim temelli, şeffaf, hesap verebilir ve liyakatli bir mücadele hattı kurun.
Ormanlarımız sadece ağaç değil; suyumuz, havamız, yaşam alanımız ve çocuklarımızın geleceğidir. Bu bir yaz tatili değil, bir uyarıdır. Bu bir doğal afet değil, bir yönetim krizidir. Yangınlar kader değil, tedbirsizliğin sonucudur. Ormanları korumak bir çevre meselesi değil, bir vatan görevidir. CHP olarak biz görevimizin başındayız. İktidarı da geç olmadan bu görevi ciddiyetle üstlenmeye çağırıyoruz.”