Zor zamanlardan geçildiğini, toplumsal kutuplaşmanın yol açtığı bir tahribatın söz konusu olduğunu söyleyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Asıl sorunumuz siyasi, kurumsal ve toplumsal çürümedir” dedi.
Vatandaşlara “Bugünkü çöküşe bakıp karamsarlığa asla kapılmayın” diye seslenen İmamoğlu, “Devletimizi demokratik ve güçlü toplumu zengin ve huzurlu yurttaşlarımızı eşit ve özgür kılacak günler vaktini beklemektedir. Kimse umudunu kaybetmesin. Değişim ve dönüşüm mücadelesi devam ediyor. Kararlılıkla devam ediyor” ifadelerini kullandı.
“Kürt sorunu” tartışmalarının sürdüğü bu günlerde yayımladığı mesajında “Tüm etnik kökenleriyle, tüm inançlarıyla milletimizin, kadınların, gençlerin, çocukların, bebeklerin kendilerini koruyacak, kollayacak ve eşit imkanlar sunacak güçlü, adil, demokratik bir devlete ihtiyacı var” mesajı veren İmamoğlu, “Gerçek barış samimi siyaset ister, ciddiyet ve tutarlılık ister. Biz milletimize bunun için mücadele etme sözü veriyoruz. Derdi olan herkesle Türkiyemizi ve geleceğin Türkiyesini birlikte konuşmayı vadediyoruz” dedi.
"Cumhuriyet, Ata'mızın mirası, milletimizin iradesidir"
Şişli'deyiz, Atatürk'ün evindeyiz. Yani kurtuluş mücadelesinin, Cumhuriyet'in ilk adımlarının atıldığı yerdeyiz. Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlu olsun. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının ruhu şad olsun. Cumhuriyet büyük savaşlardan, yıkımlardan, kayıplardan geçerek bizi millet egemenliğine dayanan bir devlete sahip kılan düzendir. Cumhuriyet, Türk'ü, Kürt'ü, Sünni'yi, Alevi'yi ezcümle tüm vatandaşları millet çatısında birleştiren iradedir. Cumhuriyet, bu ülkeyi zor günlerden kurtaran, kalkındıran medeni bir toplum var etme adımlarını atan medeni bir eğitimi, milletin her bireyine hakkını teslim etme sürecini başlatan kula kulluk etmeyi bitiren, herkesin inancına saygıyı öğreten kadınlarına, gençlerine, çocuklarına emanet eden, Ata'mızın mirası, milletimizin iradesidir.
"Yüz senedir uğraşıp da çözemediğimiz sosyolojik etnik meselelerimiz var, doğru, ancak..."
Bir kez daha zor zamanlardan geçiyoruz. Bir kez daha içeride kutuplaşmanın, ayrışmanın birbirinden uzaklaşmanın yol açtığı tahribatlardan muzdaribiz. kuzeyimizde Avrupa'yı, güneyde tüm Ortadoğu'yu tehdit eden savaşların tam ortasındayız. Sorunlarımız var doğru. Büyük ve önemli sorunlarımız. Ancak her daim küllerinden yeniden doğmayı başarmış bizzat kendisi mucizeler yaratan bir milletimiz de var. Yüz senedir uğraşıp da çözemediğimiz sosyolojik etnik meselelerimiz var, doğru. Ancak ülkemizin, devletimizin beka meselesi çok daha büyük, çok daha geniş.
"Asıl sorunumuz siyasi, kurumsal ve toplumsal çürümedir"
Asıl sorunumuz siyasi, kurumsal ve toplumsal çürümedir. Asıl sınavımız bu çürümeyi durdurmak, ardından yenilenmek, tazelenmek ve kararlılıkla ayağa kalkmaktır. Yoksulluk, ahlaki çöküşten, adaletsizlikten, kardeşin kardeşe düşman edildiği çatışmalardan ve milletin arasına sokulan nifaklardan kurtulana kadar vereceğimiz çok büyük sınav budur.
"Bugünkü çöküşe bakıp karamsarlığa asla kapılmayın, bu millet küllerinden doğmayı bilir"
Bütün kalbimle inanıyorum. Türkiye'nin bu sorunlar yumağını ne kadar çok, ne kadar karmaşık, ne kadar çeşitli olursa olsun halledecek birikimi, tecrübesi, arzusu ve heyecanı var. Bugünkü çöküşe bakıp karamsarlığa asla kapılmayın. İnançla ve kararlılıkla söylüyorum ki bu millet verdiği bütün ağır sınavlardan alnı ak, başı dik çıkmıştır, çıkacaktır. Bu millet küllerinden doğmayı bilir ve bu zor günleri yine aşacaktır.
"Devletimizi demokratik, yurttaşlarımızı eşit ve özgür kılacak günler vaktini beklemektedir; değişim ve dönüşüm mücadelesi devam ediyor"
Devletimizi demokratik ve güçlü toplumu zengin ve huzurlu yurttaşlarımızı eşit ve özgür kılacak günler vaktini beklemektedir. Kimse umudunu kaybetmesin. Değişim ve dönüşüm mücadelesi devam ediyor. Kararlılıkla devam ediyor. Çünkü bugün günlerden Cumhuriyet, çünkü bugün günlerden Atatürk. Çözüm var, çözülemez diye bakılan büyük sorunların çözümü demokratik bir ortamda herkesin ama herkesin sözünü güven içinde söyleyebildiği toplumsal mutabakatlardadır.
"Devletin kendini eşit hissetmeyen tüm yurttaşlarıyla barışmaya ihtiyacı var"
Doğru, huzura çok ihtiyacımız var. Devletin kendini eşit hissetmeyen tüm yurttaşlarıyla barışmaya ihtiyacı var. Devletin umutsuz, mutsuz gençler ile barışmaya ihtiyacı var. Tüm etnik kökenleriyle, tüm inançlarıyla milletimizin, kadınların, gençlerin, çocukların, bebeklerin kendilerini koruyacak, kollayacak ve eşit imkanlar sunacak güçlü, adil, demokratik bir devlete ihtiyacı var. Barışın ve huzurun tesisi, siyasi çıkar ve menfaat gözetmeksizin olabilir. Amaç milletin birlik ve beraberliği Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının güçlü bölünmez bütünlüğüdür.Yeter ki hiçbir çıkarak koltuk kaygısına siyasi istikbale göz dikmeden samimiyetle olsun. Gerçek barış samimi siyaset ister, ciddiyet ve tutarlılık ister. Biz milletimize bunun için mücadele etme sözü veriyoruz.
"Ağır sorumluluklarımızın farkındayım"
Derdi olan herkesle Türkiyemizin ve geleceğin Türkiyesini birlikte konuşmayı vadediyoruz. Ağır sorumluluklarımızın elbette farkındayım. Bu ülkeye gönül verenlere, bütün imkansızlıklara, uğradıkları haksızlıklara, zorluklara rağmen yılmadan, emek vermeye devam edenlere onların aklına basiretine ve iradesine güveniyorum.
"Kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmaya doğru hep birlikte yola çıktık"
Kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırmaya, 86 milyon memleketimizin eşit hissedarı ve özgür olduğu ikinci yüzyılına doğru hep birlikte yola çıktık. Asla vazgeçmeyeceğiz. Yolumuz açık olsun. Bugün günlerden Cumhuriyet. Bugün Atatürk, bu davet bizim. Hep birlikte tüm coşkumuzla bir ve beraber olalım. İkinci yüzyılın ilk Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun."